Tükenmişlik sendromu

Tükenmişlik sendromu; önceki hayat hikayesinde psikolojik ya da psikiyatrik bir tanı ya da bozukluk geçmişi bulunmayan kişilerde ortaya çıkan iş ile alakalı semptomlar bütünüdür. Bu sendrom kişinin iş hayatı hakkındaki beklentileri ve idealleri ile gerçek hayatta karşılaştığı gerçek iş durumunun arasındaki farklar ve tutarsızlıklar sebebiyle tetiklenmeye başlar. Tükenmişlik sendromuna giren kişi öncelikle duygusal olarak stres yaşamaya başlar ve iş hayatı ile ilgili hayal kırıklıkları artar.

Tükenmişlik Sendromu İçin Risk Faktörleri

Tükenmişlik, duygusal olarak tükenme, duyarsızlaşma ve bunların ardından gelen düşük kişisel başarı belirtilerinden oluşur.

Duygusal olarak tükenme, işle alakalı bunaltı durumlarının fazlalaşması, fiziksel ve zihinsel olarak yorgun hissetmenin artması, iş yerindeki taleplerin karşılanamamaya başlanması olarak ifade edilir.

Duyarsızlaşma, yapılan işin değeri ve önemi hakkında sürekli olumsuz ve karamsar fikirlere kapılma olarak kendini gösterir.

Düşük kişisel başarı, kişinin mesleki yeterliliğinden şüphe duymaya başlaması ve bunun da devamında gelen kendi kişisel yeterliliğine dair sorgulamalardan oluşur.

Zihinsel talepler işin gerektirdiği durumlardan ve zaman baskısı ile artmaya başladığında şiddetli stres dönemleri yaşanmaya başlanır ve bu potansiyel tükenmişlik sendromuna dönüşür. Bundan sonra fiziksel ve psikolojik olarak sorunlar, düşük iş motivasyonu ve düşük iş başarısı, işi bırakma istekleri görülür.

1-Kendinizi Sürekli Yorgun Hissediyorsunuz

Yorgunluk ile bitkinlik arasında fark vardır. İkisi de yoğun strese verilen tepkiler olmasına rağmen yorgunluk doğru miktarda dinlenme ile ortadan kalkarken bitkinlik daha kalıcıdır. Duygusal ve fiziksel olarak bitkin hissettiğinizde hiç bir dinlenme, uyku ya da yiyecek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlamaz.

1-Kendinizi Sürekli Yorgun Hissediyorsunuz

2- Zihinsel Performansınız Kendinize Bakımınız Azalır

Tükenmişlik sendromu problem çözme becerileri ve zihinsel performans üzerinde olumsuz etkiye sebep olur ve bu becerilerin eskisi gibi kullanılamamasına sebep olur.

Fiziksel bakımınızın düşmüş olması duygusal tükenmenin ilk ortaya çıkan ve en belirgin belirtisidir. Kendisini duygusal olarak bitkin hissedenler sıkça iştahsızlık hisseder, dinlendirici bir uykunun eksikliğini yaşarlar. Tükenmişliğin dozajının arttığı bazı vakalarda bitkin hissetme o kadar yüksek düzeydedir ki duş alma, dişlerini fırçalama, egzersiz yapma gibi fiziksel aktiviteler de zorlaşır ve azalır.

3- Hassasiyetiniz Artar

Ruhsal sağlığımız ihmal edildiğinde ve duygusal ihtiyaçlarımız karşılanmadığında , zihnimiz eskisi gibi çalışmakta güçlük çeker. Bu durum da agresif ve dürtüsel davranmak gibi duygu kontrol eksikliğini ortaya çıkarır. Bunalmış olmaya yatkın hissedilir, eskisine göre daha hassas ve öfkeli hissedilir. Takdir edildiğiz hissedilmez, hayal kırıklıkları yaşanır, karamsarlıklara düşülebilir. Suçluluk ve öfke ile beraber korku ve boşluk duyguları da yaşanabilir. Bunların sonucunda daha duyarsız ve uygunsuz davranışlar görülebilir.

4- Sosyal Hayat Neredeyse Bitmiştir

Duygusal olarak tükenmiş olma durumu, sevdiklerinizle zaman geçirme enerjinizin ve isteğinizin olmamasına sebep olur. Sosyal ortamlardan ve insan ilişkilerinden çekilip yerine sigara, alkol ve uyuşturucu madde koyma eğilimi görülebilir. Sosyal izolasyon hali sessizlik içerisinde tek başına acı çekme durumuna sebep olur.

5- Umutsuz Hissedersiniz.

Boşluk, kopukluk ve umutsuzluk sık hissedilir. Zamanınız ve enerjiniz yapmak zorunda olduğumuz sorumluluklara ayrılır ve kendimiz için enerji tükenmiş olur. Hayatımıza anlam katacak şeyler yapmadığınızda zevk almalar azalır yaptığınız hiçbir şeyin sonunda hiç bir şeyi değiştirmeyeceği ve bir önemi olmayacağını düşünmeye başlarsınız. Motivasyonunuz düşmüştür. Çözüm bulunmadığı taktirde depresyon ve kaygı bozukluğu belirtileri (enerji düşüklüğü, çoşku azalması, hayal kırıklığı, can sıkılması, ilgi duymama ve kaçınma) görülebilir.

Ruhullah Saçık